Cumartesi, Ocak 20, 2007

sabah sabah...

zar zor uyanmışsın.. ne giyicem telaşınla hazırlanmış, bayır aşağı-çok şükür ki- koşturarak servisine binmişsin.. servis+trafik= uyku demek artık... hele haftanın son günlerinde biner binmez uyku moduna geçiyor insan.. neyse... arada bir, gözü aça kapaya, neredeyiz kontrolüyle, sağdan sola falan dönüşler yapılarak en az yarım saatlik uyku çekersin..

bazen de sabah yarım saat fazla uyumak adına,servise binmeden motor+minibüs+müzik üçlemesiyle yol alınır ki, arada bir ve keyfiyetten olduğu için olsa gerek zevk bile verir...

...karşıdan karşıya geçen adama yol vermek için yavaşlayan servisin yanından hızla gelen motosiklet adamı havaya savurduktan sonra üzerindekileri-iki kişi- kaldırıma fırlatır... kaldırımdaki adamlar ayaklanır,biri başını elleri arasına almış,diğeri eli ağzında şaşkın, korkmuş sağa sola döner durur... perişanlar, günleri, ayları, yılları o anla yaşanacak...

üçüncü adam.. yolda yatan.. kanlanmış olan... hareketsiz... iki dakika sonra işine varacaktı belki ama artık iki dakika sonrası yok onun..

kafamdan geçen simülatif bi yaşam değil bu...

ama belki ben,bu sabah yarım saat daha fazla uyuyacaktım... keyifle beşiktaş motoruna binecek, yolda arabalarla dans ederek yürürken......... ya kazayı yapan bensem...
ya sevdiklerim.. herşeyin normal olduğunu sandığım bi anda bi telefon geliyo...... yok yok düşünme bunları diyip kafamı sallayarak uzaklaştırmaya çalışıyorum düşünceleri...

boğazım düğümlenerek geçirdim sabahı, normal bir cuma sabahı gibi değil... çok doldum, dualar ettim-sevdiklerimi, ailemi,kazadan beladan....- ağlamamak için sürekli bastırdım... ondan belki,bütün günü sünger bi beyinle geçirdim...

uyuyim en iyisi, sabah diş doktoruna gitcem...

1 yorum:

thelunatic dedi ki...

olası ihtimaller çok rasyoneller.