Çarşamba, Ocak 31, 2007

bilgi...

bilgiyi "reddediş"im ne zamandan beridir var bilmiyorum, net bir zamanı olduğunu sanmıyorum zati... ama yaşadığım hissiyatı hatırlıyorum.. ihtiyacım olmadığı ve hiç kullanmayacağım ve de ilgilenmediğim halde, "bilgili" insan olmak gerek dürtüsüyle kendime yüklemeler yaptığım zamanlar vardı...
sonra bir gün, ummadığım bir buhran anında, kendim için, istediğim için sahip olduğum bilgileri elimde gerektiği gibi taşıyamadığımı düşündüm... ve benim olmasıyla mutluluk veren bu donatılar için bile böyle düşünüyorsam, sırtımda boş yer taşıdığım diğer "yük"lere ne gerek vardı ki...
belki, bilginin insanlar arasında güç konusu olması ve ezmek için kullanılıyor olmasından ötürüydü bu yaptıklarım... belli ki ben de, ya ezilmemek ya da gerektiğinde ezmek için yapıyordum bunu.. ve reddettiğim aslen buydu sanırım..
taşımaktan sıkılmayacağı bilgiyi yüklenmeliydi insan, gerektiği için, bir gün lazım olur diye değil.. aynı evimizde atmaya bi türlü kıyamadığımız, birgün lazım olur dediğimiz ve de hiç lazım olmayan eşyalarla, hiçbir zaman lazım olmayacağını bilsek de evimizde bulunmasından mutluluk duyduğumuz diğerleri gibi... (mutluluk duyduklarımız canımızı acıtan bir zaman dilimini hatırlatıyor olsalar bile...)
evet, işte buydu.. bildiklerim sevdiklerimdi..
yaşasındı, kendimi nasıl seviyorsam öyle olmalıydım...

3 yorum:

thelunatic dedi ki...

işine geleni ez ama sen. ona başka buna başka muamele olmaz.
:)

phoenixia dedi ki...

yanar dönersin mi diyosun bana yanii...

thelunatic dedi ki...

bilemem