Çarşamba, Haziran 27, 2007

^_^

sıcak günler yaşıyoruz..iklim değişiklikleri diyorlar.. su azalıyor.. su artıyor..

secret diye bi kitap var, dilden dile, elden ele dolaşıyor.. mutluluğun sırrını, pozitif düşüncenin gücünü falan anlatıyor..

pozitif düşünmek, hissetmek..evet.. bizi,insanlığı bunun kurtaracağına inanıyorum ben de.. ama bu öyle kolay birşey değil.. her yanımız kötü haberlerle doluyken umut taşımak, olumlu bakmak dahası bunları kafada yapılandırmak zor...

secret'ı okuyan arkadaşım sıkkın olduğum birgün, "dur sana bir bölümünü okutucam" diyerek verdi kitabı.. yok yok öyle bi anda mutluluk sardı falan demeyeceğim.. hayallerinizi resmedin diyordu, onlara ulaşmak istiyorsanız...

ve o sıra, hayalim olmadığını anladım.. üzerinde gerçekten beklentim olan, istek duyduğum, çok arzuladığım şeyler yoktu..ve küçük, basit şeylerdi isteyip,takıldıklarım.. epey bir zaman önce vazgeçtiğimi hatırladım büyük hayallerden ve onları arzuyla istemekten... korku muydu, belki... ve gitgide pelteleştiğimi hissediyorum... ve sanki gayet sert zeminli bir yolda yürürken yol yavaş yavaş yumuşamaya başlamış ve ben bunu hissetmeme rağmen yürümeye devam etmişim..ve giderek yolun içine doğru girmeye başlamış ayaklarım..yavaş yavaş yutmaya başlamış beni... ve öyle tuhaf ki, beni yutacak kadar kaygan, yumuşak,emici bu yolda yürürken, etrafımda dokunabileceğim kadar gerçek şeyler de bekler olmuşum...

belirsizlik ve beklentisizlik içinde kaybolmuşken, kesinlik ve netlik de arar olmuşum...

ve kendim için taşıdığım tüm olumsuzlukların katbekat fazlasıyla ve ters bir şekilde, hiçbirşeyin insanların düşündükleri kadar olumsuz olmadığına inanıyorum...

sıcak..hayır olsun...

2 yorum:

elifbb dedi ki...

ne zamandır geciktiriyordum yazmayı, sende görünce bir iki fısıldiyim istedim :))

28 yıllık kötümserlik ve depresyon kraliçesi olarak geçen yaz tacımı devrettim. çok çok zor oldu gerçekten, çünkü ben karanlık olmayı karanlık yazmayı karanlık düşünmeyi seviyordum. şimdi incik cincik detaya boğmiyim, ama secret (kitap henüz çıkmamıştı gerçi o zaman ;)) bu değişimin bir parçasıdır.

başta mutluluğa veya aldanmışlığa takılı kalmışken, bir noktadan sonra kelimelerin anlamına takılmamaya karar verdim (ben!! :))) zor oldu, ama o kadar mutluyum ve dünyayı o kadar farklı izliyorum ki şimdi. daha da önemlisi; hayatım benim elimde :)

bunun "10 günde fark edilebilir sonuçlar için bu tozu süte katıp için" kampanyalarından farklı olduğunu, bir kampanya olmadığını, kuantum fiziği olduğunu, hatta tamamen kişisel bir seçim ve karar olduğunu da mırıldaniyim ;)

"What I thought was unreal, now for me... seems in some ways to be more real than what I think to be real... which seems now more to be unreal."

o battığını hissettiğin balçık o kadar güzel berraklaşıyor ki phoecim, hayatımdaki en güzel anlardan biri kesinlikle :)

phoenixia dedi ki...

elifcim benim.. :)
aslında ben karanlık, depresif olmayı falan sevmiyorum.. bu ruh halleriyle üretken olmayı da..
hatta bu yazıyı yazdım online etmedim, sonra amaaan dedim kendimi kendimden mi saklıcam.. eğlenmeyi, keyifli olmayı daha çok seviyorum..(düşünmeyi sevmek başka bişi) ancak bazen böyle bittersweet durumlar oluyor ve yazmadığında insan, hafıza hatırlama sinyali veriyor sanırım.. yani hafiflemek için yazıyorum galiba..yoksa ne daralmak isterim, ne darlandırmak istemem kimseyi..
gerçi bu şarj-deşarj durumları bir aylık bir süreç, tekrar nüksedebiliyor..:)

yazdıklarımı okudum da,biraz uzaklaşmışım..ellerine sağlık diyecektim halbuki..:):)