Çarşamba, Mayıs 17, 2006

ölümsüzlük..





Bir film ya da çizgi film karakteri olsaydım keşke diye geçti mi içinizden hiç..





öyle kurşunlar atıldıkça ölmemek, arabaların, binaların tepelerinden atlayıp uçmak için değil ama sadece… dostunuzun/düşmanınızın sayısını bilemeyeceğiniz kadar çok olması, gerçek ölümsüzlük formülünün bizzat kendisi olmak için… ben az önce böyle birşeyi isteyebileceğimi farkettim.. gerçi kulağa geldiği kadar güzel birşey olmayabilir, ne de olsa karakterler keskinliği ölçüsünde akılda kalıcı olur.. keskinlikler ise değişime kapalıdır… değişmeyecek, hep aynı kalacak ama ölümsüz olacaksın… kötü bir kahramansan kötülüğü, iyi isen iyiliği yaşayacaksın sonsuzlukta.. vampirle görüşme’de çocuk kahramanın ve hatta onun vampir olmasına neden olan diğer vampirin isyan sebebi… her ne kadar oradaki isyanın temeli “küçük” kızın fiziksel değişimleri yaşayamadığı yönünde olsa da, mantıklar benziyor.. tüm yaşantın sana biçilen kaftan kadar olacak… “normal” insan olmanın yükseliş ve düşüşlerinden, tat ve acılarından uzak… bağımsızlığına çok düşkün değilsen kabullenebilinir sanki, ama ya özgürlük.. bir ağaçsan misal, ağaç olarak yaşayacaksın, koşmadan, gülmeden,arkadaşlarınla eğlenmeden ama sonsuza kadar…(yerim öle sonsuzluğu)
Peki, filmlerden gerçek yaşama dönelim.. teorikte sahip olduğumuz o değişim, gelişim özgürlüğünü ne kadar yaşayabiliyoruz ki… yarattığımız bir film/çizgi film kahramanı da yoksa eğer, ağaç formatındaki insanlar değil miyiz, üstelik sonsuza kadar da yaşayacak değiliz..
neyse işte..öyle..estiler yine..:)

Hiç yorum yok: