Perşembe, Aralık 11, 2014

başıma gelmeyen iyi şeylerin sebebi benim

başıma gelmeyen iyi şeylerin sebebi benim.

kötü kötü şeyler düşünüyorum ve sanıyorum insanları sevmiyorum.
kağıt üzerinde her insanın hakkını savunup, varoluşlarının anlamına katkıda bulunabilecekken, mesela sokakta gördüğüm bazılarına hoşnutsuzca bakıyorum.
hatta bazıları için ileri gidip ne gerizekalı görünüyor, ne tuhaf, o saçlar ne biçim, kendine tarz yapmaya çalışmış ama pis görünüyor, şunu da seven var mıdır, ay şunlara bak ne biçim çift olmuşlar falan diyorum kendi iç sesimde. 
dediğim anda, düşünmemelisin böyle şeyler, ne ayıp, bak düşündün ya kesin yakın çevrende biri de böyle olacak dahası gidip bu eleştirdiğin, burun kıvırdığın, saçma bulduğun tiplerden birine aşık olacaksın diyorum, yine kendime.
sonra işte farkediyorum, insan sevmediğimi. insan sevmediğimden herhangi birini de sevemiyorum sanırım. 
hoşlanmak tamam, ama sevmek sıkıntılı.
takıntı tamam, ama bağlanma sorunlu.

iyi düşünmediğim için de iyi şeyleri kucaklayamıyorum sanırım.

yazdıklarım gerçek mi emin değilim.


/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/

markaların sahte ürünlerine itibar etmeyen, sahte olmasındansa olmasın diyenler olarak ilişkilerde sahteliklerle mutlu olmaya çalışmamız neden acaba?
seni seviyorum cümlesine açlığımızdan belki, parıl parıl sahteyim diye bağıran bir cümle üzerine bile 2 gün gerçek mi acaba diye düşünmek niyedir? 
gerçek olmasını istemekten desek... ama üzgünüm canım, malesef gerçek değil, sahte pırlantaları boynuna takacak olsan sırıtacak kadar bariz.
yoklukta takarım diyorsan sen bilirsin...

gerçek dediğimizin değeri nereden geliyor?


/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/*\*/

çocukken, ama epey çocukken evimizin oturma odasındaki divana yayılır, tavanına bakar, kirişle kolonun kesiştiği yerlerde düşüncelere dalardım. nedense o nokta önemliydi. bir açıdan aydınlık, diğerinden gölgeli...

o kesişme yerinde birden şunu düşündüğümü hatırlıyorum. 
bu ev, bu nokta sonsuza kadar var olacak mı? hep ama hep burada olacaklar mı? peki biz de olacak mıyız bu duvar tavan kesişmesine eşlik ederek?
annem ve babam kesin hep olacaklar, onlar olduğuna göre ben de olacağım. 
ölüm diye bir şey duyuyordum ama ölümün kimin, kimlerin başına geldiğinden emin değildim, bizim başımıza gelmeyeceğini ise neredeyse biliyordum. sanırım biz sonsuza kadar yaşayacaktık.

......



Hiç yorum yok: