Pazartesi, Şubat 13, 2012

çay ya da kahve, işte bütün mesele bu...

çayı şekerli seven, şekersiz içen, koyu ya da açık tercih eden, sadece kahvaltıda bal-peynire yoldaş eden, bütün gün muntazam aralıklarla tüketen, içmeden güne başlayamayan, ayılamayan... aklıma gelen çay insanları. bir de bunun kahve versiyonlusu var tabii.

aslında her şey çay ve kahve kadar basit...
çaydan gideceğim yine...
misal ben çay insanıyım ve şekersiz ve normalden koyu içiyorum, içmeden ayılamıyorum hatta başım ağrıyor falan... psikolojik diyorlar kimileri, ama ben bu standartlar içinde yaşamaktan keyif alıyorum, benim doğrum bu... hal böyle olmasına rağmen evimde şeker de bulunduruyorum, kahve de, zira böylece misafirlerime seçme ve bunu ifade etme özgürlüğü verebildiğimi düşünüyorum.

ama allah sizi inandırsın bizim bir komşu var, çay insanı o da, ama evinde ne şeker, ne kahvesi varmış, hatta ve dahi evine çay insanı olmayan giremezmiş bile. marketlerde kahve kavanozlarını kırmaya kadar götürmüş birgün de, arkadaşlar zor zaptetmiş... kahve falı bakan yerlerin camlarına taş fırlatmışlığı da var hani, neyse ki isabet ettirememiş. sanki bir "tutmayın beni" havası var, bir şey yapacağından değil de, fazla dışavurumcu.
geçen markette çay reyonunda karşılaştım onunla, aynı pakete uzandı elimiz, mecbur muhabbet hasıl oldu. ama nasıl desem size, onunla aynı nesne üzerinden böyle bir ortaklığımız olmasından bile rahatsız oldum. çay çorbası, çaylı kek, çaylı peynir denemelerinden bahsetti, mutlaka tattırmak istediğini söyledi ayaküstü, bir de yazı göndermiş hükümete çay bakanlığı kurulsun diye. anlaşılan çay onun için sadece çay değil bir yaşam biçimi olmuş. ben onun çayla bu kadar "bir" olmasına saygılıyım sorun orada değil. ama şimdi ne de olsa başkasının, yani misal bir kahve insanının gözünde her ikimiz de çay insanıyız ya ondan. tamam ikimiz de çayı seviyoruz ama standartlarımız aynı değil sonuçta.
ve benzer durumların, konumların kahve insanları içinde de olması beni pek rahatlatmıyor.

zira insanların kendi standartlarına göre ve doğru bildikleriyle yaşamalarında sıkıntı yok, doğrularını ifade etmede de... sıkıntı doğrularını dayattıklarında ortaya çıkıyor.

çay ve kahve seven, çay veya kahve seven, çay da kahve de sevmeyenler demek yerine hepimize insan diyerek- herkese insan diye bakamayana bile- bakabilmek sorun...


o değil de, evi ev yapan fokurdayan çaydanlıktır yahu ;)


Hiç yorum yok: