yolda mıymıy yürüyen insanlara sinir oluyorum, özellikle benim acelem varsa ve onlar salonlarındaki koltukta gazete okur gibi yürüyorlarsa önümde...
minibüs kuyruğuna eklendiğimde, çoğunlukla kaçıncı minibüse binebileceğimi falan düşünür kendimi oyalarım.. -tamam ertuğrul özkök gibi şeyler yazmaya başladım kabul, ama burası benim kişisel blogum zati abicim, istediğimi yazarım,eheh..- ve önümde bir otobüs dolusu insan varken, kesin bundan sonraki 2. ya da 3. minibüse anca binerim diye düşünürken ben, hop diye o minibüse biniveririm-hele bazen en arka dip köşe boşta olur, şaşmaktan kendimi alamam-..
bu nasıl oluyor anlamıyorum, minibüsün kapasitesi belli, insanların kalabalığı belli.. kara delik mi var içeride, dipsiz kuyu mu, ben mi nizamsızım, yoksa insanlar kalabalık göründükleri kadar çok değiller mi sayıca...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder