Pazar, Ağustos 05, 2007

motor sistem..

ben küçükken dışarı dolaşmaya çıktığımızda bir seçim yapmam gerekirdi.. mısır mı yiyeceğim yoksa dondurma mı.. ikisini birden yemenin zararlı olacağına dair artık yeterli bilgim oluştuğundan,neden ikisini birden yiyemeyeceğimi de sormazdım... her seferinde, gönlüm seçmediğim diğerinde de kalarak birini yerdim...
sonra aç karnına da yenmezdi dondurma ya da mısır.. mideyi bozardı falan...
neyse işte büyüdüğüm halde çocukluk alışkanlığı şeklinde yine yemedim bu ikiliyi bir arada ve aç karnına..(ikili denmez aslında hiçbir zaman birarada olamayanlara)
iyi ama bunlar besin değil miydi,aç karnına neden yenmesindi..önce bu "zinciri" kırdım...
ve biri ana yemekse diğeri tatlı olamaz mıydı... sonra da bu zinciri..
mısır yedikten sonra dondurma yemek... ne güzeldi, tüm çocukluğum ve büyüme evrem sırasında yapmak istediğim bi'şey..(hahaha embesil gibi oldu biraz,neyse..)
fakat gördüm ki, bu oluşuma hazır olmayan mide ve daha ziyade arkadaşları bu işe biraz bozuldu.. ki biz arkadaşlarına motor sistem de deriz... o gün bugündür, bunları bir arada yine yemiyorum diyemem.. canım istediği zaman istediğim şeyi yiyorum..

ve anladım ki, eğer yerleşik bir sistemi değiştireceksek bunun iki yolu var.. ya bir anda ve .ıçarak, ya yavaş yavaş alıştırarak...
(iyi de ben böyle bir sonuca bağlamayacaktım,bu nerden çıktı, biri bilgisayarıma mı girdi.. bu yazı alegorik değildi ki.. mısır ve dondurma bişeyi temsil etmiyo ki.. motor sistem de öyle.. yoksa ediyor mu.. amaaan napiyim ederse etsin, isteyen istediğine yorumlasın mı diyim.. yoksa şu son paragrafı silerek tüm bunlara bi son mu vereyim..bunları niye ciddiye aldım ki iki dakkada, altı üstü tırtır olma üzerine bi yazı işte...)

not: bu yazıyı yazan kendini tutamadı ve dondurmalı bir yazı daha yazdı..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Keep up the good work.