Salı, Haziran 30, 2009

eci eci vokki..

şaşırdım.. maykıl hasta haberlerini duymamıza rağmen.. o(nlar) ölümsüz müydü ki...

daha önce nefesimi kesen durumlarda söylediğime benzer şekilde nefesim kesilmedi, donakalmadım da... ama benim de bir parçam eksildi sanki.. bu eksilme yanlış anlaşılmasın ha.. -allah gecinden versin- çok sevdiğim, cancağzım birini kaybetmenin verdiği üzüntüyle hissettiğim eksiklik duygusundan farklı...

bir dönemim mi gitti.. yaşlanıyorum lan ben mi oldum...

en yanlış anlaşılan şarkı sözleri onundu çocukluğumdaki...
belki kendisi de anlaşılmadı pek, sonra...
az düşmedik yere 45 derece eğimle durma çabalarımızda..
ay yürüyüşünü yapabilen arkadaşlarımızı kıskançlıkla beraber takdir ettik çocukça...
boyun kıvırmalar, sert, yumuşak bilek hareketleri... kısa paça pantalonlar...
ilk, beşiktaş vapur iskelesi'nde beklerken izlemiştim thriller klibini... 23 nisan şenliğine mi gidiyorduk neydi...

"şanı şöhreti olduğu halde neden böyle şeyler yapıyor bu insanlar" sözünün en çok muhatabı olanlardandı.. yanlış bir cümle halbuki.. şandı, şöhretti çoğu zaman böyle şeyler yapmalarına sebep belki..

karakteri nasıldı, bilmem.. tümüyle örnek insan mıydı, sanmam.. ama efsane mi oldu, evet...
tarzı vardı...orijinaldi, taklidi çoktu...
bir de güzel gülümsüyordu...

gençliğimden, çocukluğumdan böyle parçalar eksiliyordu ya, ben de eskiyordum ya.. geçmiş zaman kullanmak bile rahatsız ediyordu ya, sanırım işte öyle birşeydi...


kanallar michael jackson anısına kliplerinden derlemeler yapıyorlar şu sıra... izlesem izlesem sıkılmam gibi geliyor...

ölmeden cehennemi tadanlardandı belki, belki kendi cehennemini kendi yaktı... umarım birgün huzur bulur...