Pazar, Ağustos 10, 2008

bu öylesine bir yazı değil...

canı acımaz zannedenler daha kolay acıtır başkalarının canını.. bilerek, isteyerek kanırtırlar..
ellerine bir bıçak versen rahatlıkla saplarlar orana burana.. hatta bir çocuğun oyuncağıyla saatlerce oynaması gibi o bıçağı sapladıkları yerde çevirtip dururlar.. tam sıkıldı bıraktı sanırsın tekrar döndürürler o bıçağı..bir şekilde debelenir kurtulursun.. günler, aylar geçer.. yara hafifler.. bıçaklayana karşı nefretin bile kalmaz olur.. ama o bundan rahatsızdır tabii, kin duymanı, öfkelenmeni, çılgına dönmeni ister... ağzından köpükler saçarak üstüne atlamanı, ona zarar vermeni ister.. böylelikle kendisini mazlum, mağdur gösterecek çevresinden ilgi toplayacaktır.. sana verdiği acıdan aldığı keyif de, ekstra bonustur..

bu kez, o yarayı açanın akbaba bir arkadaşı hafifleyen yaranın kabuğunu kaldırır, parmağını batırır yaranın ta içlerine.. kurcalar.. didikler...

bunlar işte sizin acınızdan, size acı verebiliyor olma ihtimalinden zevk alırlar..

canım acıdı.. evet.. ama eskisi gibi değil.. bazı acılar, o acıları verenler mikrop gibi; bağışıklık kazanabiliyor insan..

nefret etmeyeceğim, öfke duymayacağım, kin gütmeyeceğim.. hayata ve akışına güveniyorum...


sükun etsem daha iyiydi belki.. ama o kadarını da yapamadım..

Cuma, Ağustos 01, 2008

lenny kravitz candır..

geçen sene yaşadığım keşkelerle dolu pişmanlıklar sonrası ders almış olmalıyım ki, lenny kravitz konserine gittim..
iyi yapmışım, kendimi bir kez daha sevdim ve tebrik ettim..

lenny seyirciyle diyalog denen şeyde tavan yaptı .. sahnedeki performansından bahsetmiyorum bile..(gerçi bir ara tuvalet sorunum yüzünden konserden falan koptum ama) çok iyiydi..

çılgın adam konserin sonlarında sahne önündeki barikatlardan zıplayıp "halkın" içine karıştı.. love love love dedi başka bişi demedi.. "son olarak tek birşey sormak istiyorum , are you gonna go my way" diyerek coşkuda son noktayı koydu...



konserden aklımda kalan diğer şeyler.. dhl'de stajyerlik yapan alman bir kızla tanışıp sohbet etmem, konser sırasında sevgililerinin sırtlarına çıkan kızlara arkadakilerin nişan alıp onları aşağı indirme çabaları, konser öncesi canon'un "şipşak" makinesiyle çekilen fotoğrafım ve meshanem patlamak üzereyken koşturduğum tuvaletin önündeki azap verici kabus gibi sıraydı..

ve kuruçeşme'den üsküdar'a servis yapan dentur motorları da ayrı bir rahatlık..