Pazartesi, Ekim 29, 2007

bayram..

içinde mutluluk barındıran bir günün tebriğinde klasik olarak kullanılabilen bir kalıptır.. "bayram gibi"..

türkiye cumhuriyeti'nde; türlü farklı renkten oluşmuş cumhurumuzla, birlik, güven ve refah içinde yaşayabileceğimiz, bayram tadında bayramlarımızın olması dileğiyle, diyorum ben de..
cumhuriyet bayramı'mız daimi kutlu olsun...

...
bütün dünya buna inansa,bir inansa, hayat bayram olsa...
insanlar el ele tutuşsa,birlik olsa,uzansa sonsuza..
...

Pazartesi, Ekim 15, 2007

saçak altında iki kız...

dün film çıkışı arabaya bindim ve yağmur başladı tekrar.. ilkten serper gibiydi ama birden dolu dolu damlalara dönüştü... koşuşan da vardı, yağmur yokmuş gibi aheste yürüyen de, şemsiyesi olanlar da, dükkan önlerindeki brandalara sığınanlar da... tam köşeyi dönerken, sanat galerisinin kapısının önüne koşan kızları farkettim ve durarak rıhtıma doğru gideceklerse bırakabileceğimi söyledim, kabul ettiler.. yaklaşık 5 dakikalık yolculuğumuzda, teklifime fazlasıyla şaşırdıklarını ve memnun olduklarını hissedebildim..
farklı zaman ve koşullarda, başka türlü yardımların içinde bulunsam da, bu iki yolcumun bana hissettirdiği çok farklıydı.. muhtemelen normal olmadığımı düşünmüşlerdi, ama deli olduğumu da sanmasınlar diye onlar arabadan inip teşekkür ederken, asıl ben çok teşekkür ederim diyemedim.. buradan söylemiş olayım..

Pazar, Ekim 14, 2007

çılgınca döner durur dünya..

pardon bi saniye, önce şu siteye log olayım, bir de yorum yazayım.. şu fotoları da upload etmeyi unutmamak gerek.. tamam geldim, aslında gelemedim bi şarkı koyalım fonda tıngırdasın,tabi tıngırdamadan önce lastfm şifremi de gireyim ki skorplansın... hmm hazır elim değmişken facebook'u da açayım bakayım kim dövmüş, kim sevmiş beni, ben de dürteyim birilerini.. tamaaaam döndüm işteee..
bu kadar saçma geliyor olmasına rağmen hergün benzer şeyleri yapıp, bu "dünyanın" bir parçası olmak için neden debeleniyoruz acaba.. dışında kaldığımızda ucubelere dönüştüğümüz, kenarından köşesinden yakaladığımızdaysa günümüz sosyalliğinin bir parçası olabildiğimiz ortamlar.. (bi an gittim sayfayı refresh etmem gerekti de) birşeyler yanlış ya da eksik sanki diye hissetmiyor musunuz siz de.. bağımlılık düzeyinde ve otomatik yaptığımız bu eylemlerin ne getirip, ne götürdüğünü düşünüyor musunuz..
bunları reddedişe doğru ilerlediğimi hissediyorum ben, asıl işlevi dışında fazlalıklarla "bezenmiş" hale geldiğinde, abartısız midemi bulandırıyor.. benim hükmettiğim değil, sanki bana hükmeden birşeymiş gibi, çağlayan bir ırmakta öylece akıyormuşum gibi, iradem yokmuş gibi..
beni yoran fazlalıkları, gereksiz şeyleri sevmiyorum..
ve uzun süre birşey yazmadığım zamanlarda gizli dürtücülüğü olsa da, diğerlerindeki "zorlayıcılığı" hissetmediğimden, blog içlerinde en samimisi geliyor bana..

sonuç ve biryerlere bağlama cümlesi yok, bu kadar..

Perşembe, Ekim 04, 2007

porof.zihni sinir doğuş power center'da..

efenim maslak'ta artık bir power centerımız var demiştik bir zaman önce.. ismi power olsa da bana güdük bi'yer olarak geliyor biraz..yine de hiç yoktan iyidir.. neyse, bu mekanda uzunca bir süre okan bayülgen'in fotoğraf çalışmaları sergilenmişti.. şu günlerde ise en sevdiğimiz porof'un çalışmaları ve bunların vücut bulmuş hallerini görme fırsatını bize sundular.. açıkçası mekana sıcaklık katmış epeyce,hep dursa keşke.. çekebildiğim birkaç fotoyu ekliyorum buyrun, diğerlerini de filcklerim yakında..


not: ben foto işlemimi tamamladıktan sonra güvenlik görevlisi foto çekmenin yasak olduğunu söyledi,yani avm içinde foto yasağı varmıştı.. ben sadece çalışmaları çektim ve standta duran arkadaştan da onay almıştım deyince birşey demedi sevgili güvenlikçi arkadaşımız..sağolsun...-bi an makineyi alacak mı diye düşündümdü-




1.-2.

3.-4.
5.-6.

1.power centerımızın üst katından..
2.tv'de sakıncalı sahne çıkınca çevrilerek gözleri kapatan emzik procesi..
3.keman çalan saat..(bayıldım)
4.çekyatlı bank..
5.minik proceler standı..
6.dikey satranç..


günün james vidyosu da bizden olsun hadi..ehe.. tıklarsanız eğer laid huzurlarınızda..