ilk nerede duyduğumu hatırlamadığım ama doğruluğuna katıldığım bir ifade. farkındalık ve paranoya ilişkisi.
son günlerde ruh sağlığı artık tamamen bozulmuş bir millet olduk, istanbul, ankara, izmir, diyarbakır, hatay gibi kentlerde yaşayanlar daha çok. eğer bunun genetik bir etkisi varsa bizden sonraki nesilden hayır beklemeyin.
hükümet hakkında çıkan ses kayıtları (popüler ismiyle tapeler) ve yazılıp çizilenlerle birlikte, ne biçim ülke, nasıl insanlar bunlar ve nasıl bir dünyada yaşıyoruz düşünceleriyle, mide bulantısı, nefes sıkışması durumlarına girdik. bir de tüm bu kayıtları, konuşmaları yok/yalan sayan grup var.
pazar günü mahalli idareler genel seçimleri var, hepimiz ona odaklandık, sanki o gün düzgün atlatılırsa her şey tamam olacak. arkadaşım, günlük hatta saatlik travmalar yaşatan onca oha! lık bilgiden sonra belediye seçimi düzgün olsa ne olur.
ben olasılıkları düşünmekten, ütopik ve distopik senaryolar üretmekten sıyırdım. sanırım yakında kepenkleri de kaparım.
eleştirenlerin, eleştirdiklerine dönüşmesi an meselesi olacak kadar sağduyu kaybı yaşanıyor sanki. her daim adil ve ortada duranlar yok değil ama açıkçası tedirginim, elden dilden bir şey gelmiyor. inşallah güzel günlere kavuşuruz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder