şöyleymiş; kim ne yaparsa karşılığını görürmüş, tamam eyvallah...
ve bazen direkt kendine değil eşine, dostuna, çocuğuna etkisi olurmuş bu yapıp ettiklerinin... aman öyle yapma/deme çocuğundan çıkar sonra gibi cümleler var ya, ondan...
hmmm...
yani başına kötü, hoşuna gitmeyen birşey geldiğinde çok sebep arama, senden öncekilerin yaptığı birşey vardır illa... hatta öyle ki, geometrik bir tümevarımla diyebiliriz ki biri başıma taş atmışsa bunun müsebbibi kabil/habil'dir...
yok ya...
işte bu etkilenme sebebiyle benden sonra gelecek neslimi kendi hatalarımdan temizlemek için uzun süre "allahım yapıp ettiğim ne varsa sonuçlarını bana yaşat da, benden sonrakileri sorumlu tutma" diye dua ettim, zinciri kırayım istedim...
düşünebiliyor musun aslında nasıl bir suçluluk ve eziklik duygusunu da taşır bu, sen aslında kendin değilsin, kendi hayatını yaşamıyorsun da, başkalarının suçunun, günahının, yanlışının vebali için varsın, seninle kefaret ödeniyor gibi birşey... yani sen, senden öncekilerin yanlışısın...
bu etkiyle zaman zaman babamdan, bazen de annemden şüphe ettim... gençliklerinde ne yapmışlardı ki ben bunları yaşıyorum şimdi dedim. yaşadığım şeyin acıtırlığının derecesine göre neredeyse öfke duydum... sevgilim beni aldatır, lan babam da mı aldatırdı acep derdim... biri laf sokuşturup ağzıma mıçar, yoksa annem de zamanında falan filan derdim...
ha diğer sakatlığı da yaşadıklarının, yaşattıklarının sorumluluğunu almama, yüzdelere bölüp ceddinle paylaşma durumu...
yok arkadaşım, öyle kümülatif hatalarla yaşamıyoruz... kabul edemiyorum bunu, evet bir toplamın elemanlarıyız, etkileşim halindeyiz, tabii ki hatalarımdan sadece ben etkilenmiyorum, çevrem de etkileniyor... dengeye inanıyorum yani, ama bırakalım şu kalıtsallığı...
mutlaka bunlar insanların geçmişine ve geleceğine karşı sorumsuz ve bencil davranmaması için öğretilen şeyler... ama bak canıma okumuş, yok muydu zihinsel ve psikolojik olarak daha az tahrip edici bir öğretme yolu...
velhasılı siz de taşın altına elinizi koyun da bari zinciri kırın, yaptıklarınızın sonuçlarını da kendinizin yaşaması için dilekte bulunun... valla bak, lütfen...
ya bi dakka yaaa... ya doğruysa be...
ha bir de şey var... iki elin bile birbirine hakkı geçmeyecekmiş dedilerdi... herhal primattım ki o sıra, sağ elimle ne yaparsam solla da yapıyordum... ahahaha...hey allahım ya...